Menfaat üzerine dönen siyaset!
Günümüz Türkiye ve dünyasındaki siyaset, özellikle son yıllarda küresel akımların ve yönelimlerin eliyle suni ve spekülatiftir. Belli merkezlerden idare edilen “şeytani aklın mahsulü” uygulamalarla da dünyayı, daha da yaşanmayacak şekilde dizayn etmektedir.
Melekler şeytan; şeytanlar melek yapılmıştır!
Menfaat üzere dönen bir siyaset canavarı insan neslinin canına okumaktadır!
Kâinatın sahibi Allah celle celâlühünün, “dünyayı halkettiği-yarattığı günden beri var olan ‘vazifeli’ mikroplarından corona!” üzerinden, sahtekârlık süreci-plandemiyle, dünya tarihinde görülmemiş antidemokratik uygulamalarla, insanlık köleleştirilmiştir!
Denek yapılan insanlar ve geleceği olan çocuklar üzerinde fiziksel-ruhsal çok büyük bir yıkım yapılmıştır!. Dünya genelinde milyonlarca insanın uyanış ve itirazına rağmen, Türkiye’deki sessiz yığınların suskunluğu öğretilmiş çaresizlik ve kabul edilmişliği ile bu sancılı süreci uzatmaktadır!
Araştırıp sorgulayan düşünebilen, cüz’i-seçkin grupsa; sıvı uygulamaları, maske, test, kod gibi köleleştirme sisteminin etkilerinden en az zararla eleğin üstünde kalarak aydınlığı bulacaktır! Bundan sonra da bu konuda kalem kırılmış; yeterli söz söylenmiştir! Akıl edenler için fazla söze de gerek yoktur! Herkes kaderini yaşayacak!
TÜRK DÜNYASI İLE İLGİLİ
İCRAATLER BEKLENİYOR!
Türk Devletler Teşkilâtı ve Aksakallar Şurası Başkanlığı’nın yapması gerekenleri, Kazakistan örneğinde gördüğümüz gibi ‘kapağı açılmamış konuları’ bölgedeki uç beylerimiz, ticaret ve sanayi erbabından gelen bilgi ve belgeler ışığında kamuoyuyla paylaştık. 1993-2008 arası 15 yılda, içlerinden bakan, bakan yardımcısı, vekil ve bürokratik düzeyde yetiştirdiğimiz talebelerimizden gelen stratejik verileri de sunduk. Fakat ne acı ki muhatabına ulaşmadı ve körler-sağırlar birbirini ağırlayarak bölge, makûs talihine terk edildi!?
Bu konuda kalemi kırdık. Söylenen söylendi! Anlayan anladı.! Artık muhataplardan cevap beklenmektedir.
Türk dünyası devletleri sahipsiz kaldı!
ABD senatosu, Avrupa Birliği, Birleşmiş Milletler, İnsan Hakları Lahey Adalet Divanı dahil birliklerin müdahil olduğu, Çin’in Uygur Türklerine zulüm ve işkence yaptığıyla ilgili kararlar, Türk dünyası devletler topluluğunda da dile getirildi. Dışişleri bakanımızın bölgede yaptığı basın toplantısında, bölgesel iş birliği çalışmalarının Çin tarafından “Hayır, böyle bir şey yok!” diye reddedilmesi, Uygur bölgesinde ve Türk dünyasındaki son gelişmelerin çözümsüzlüğü ve müdahil olunmaması büyük bir mutsuzluk ve Türkiye cumhuriyeti devletinden umutsuzluk oluşturmuştur!
TÜRKİYE’DE, BİR TÜRLÜ
AYDINLANMAYAN SİYASİ KONJONKTÜR!
Türkiye’de siyasi partilerin kuruluşu ve oluşumu sonrası anti demokratik yaklaşımlar, bugünlerde zirve yapmıştır. Son günlerde bilhassa gündeme getirilen, Osmanlı’nın yıkılışına da sebep olan tarikatlarla ilgili 2. Mahmut dönemindeki düzenlemeler, Cumhuriyet döneminde tarikat, tekke ve zaviyelerin kapatılması ve bugün paralel yapıların ülkemizdeki hakimiyeti, 2023 ve sonrası Büyük Türkiye hedeflerini gölgelemektedir.
Türkiye’ye maksatlı nüfuz ettirilen “Siyasal İslâm”ın neden olduğu madden ve manen hüsran, kültür ve din tahrif ve tahribiyle, başta ülkenin geleceği gençlerde olmak üzere “ateizm ve deizm” tavan yapmış durumdadır!? Bilhassa, dini tedrisin olduğu okullarda bu manevi boşluğun yaşanması, hayrete mucîbtir!!? Hayatlar “kitabî, Muhammedî” olmadığı gibi tamamen bu yola münafi hâldedir!!
Bu acı tabloyla yüzleşerek, söylenecek her şeyin söylendiğini de unutmayarak “toplumun neşvü nema bulması, kültüründe ve maneviyatında aslına rücu etmesi” için, radikal adımlar beklenmektedir. Bu konuda da yazılanlar yazılmış, kalem kırılmıştır!
2023 seçimlerine bir yıl kala, mazlum ve mağdurların umudu Türkiye Cumhuriyeti devleti ve Cumhur İttifakının, hamasi değil yapıcı, çözüme yönelik kararlarla yürümesi zaruridir, elzemdir, kat’idir!
HİÇBİR DAVA, İDEAL VE HEDEFİ OLMAYAN
MENFAATPERESTLERDEN KURTULMAK
GEREKMEKTEDİR!
Devlet aklını, millet nazarında kötü gösteren kripto, her devrin adamı olup hiçbir devirde adam olamayan, pek çok unvanla ve kimlikle başta Cumhurbaşkanlığı, bakanlıklar, partiler, medya, gönüllü teşekküllerde saltanat sürüp, istediklerini yaptıramadıkları liderleri de provokatif eylemlerle yıpratan, “kaostan beslenen” vampirlere de acilen, en üst düzeyde tedbir alınmalı başta devlet kadroları olmak üzere bütün siyasi kuruluşlardan partiler bunları temizlemelidir!
Yoksa milletimiz bütün siyasi partilere bunun hesabını sandıkta soracaktır!
Allah’ın Kur’an’da, “hayvanlardan daha aşağı duruma düşmüş” buyurduğu zelil güruhtan kurtulmak şarttır! Bu da ancak “hayvan bilincinden, insan bilinç ve mertebesine geçmekle” mümkündür! Rabbim, Kur’an’ın emir ve Resulullah’ın sözlerini şiar edinmeyi bizleri nasip eylesin, âmin.
“Doğrusu Biz, cinler ve insanlar arasından, kalpleri ve akılları olup da, onlarla gerçeği kavramayan; gözleri olup da, onlarla doğruları görmeyen; kulakları olup da, onlarla hakikati işitmeyen nicelerini, bu inatçı, önyargılı, kibirli tavırlarından dolayı cehennemlik yapmışızdır. İşte onlar, inanç, ahlâk ve erdemlilikten yoksun olmaları yönüyle tıpkı hayvanlar gibidirler; hattâ daha da aşağı!.. Çünkü bunlar, -hayvanların aksine- kendilerini hakîkate ulaştıracak akıl ve idrâk yeteneğine sahip oldukları hâlde özgür iradeleriyle inkâra saplanmışlardır. Gaflet bataklığında yüzenler de, işte bunlardır!” A’râf 179
Yarabbi, Sen içimizdeki bu gâfiller sebebiyle bizleri de helak eyleme! âmin! Vesselam
WhatsApp İhbar Hattı: 0530 200 00 96