Maranki

Abdülhamid’siz geçen 104 yıldan ibret alınmalı!

17.02.2022 10:42
0
A+
A-

Cennet mekân Abdulhamid Han, henüz anlaşılıyor; ne var ki sevinemiyoruz..! Çünkü ırkı, ırzı, ahlâkı, nesebi, aidiyeti ‘belli veya şaibeli’ mutlu, fakat arsız azınlık, her zamanki hain-lâin emel ve fiiliyatına en üst düzeyde devam ediyor! “Hakkında ‘iğrenç, zalim, utanmaz, şerefsiz’ diye iftira atan bu tarih kitapları ne zaman yayından kaldırılacak?!”diye soruyor Türk milleti..!

40 yıllık devlet tecrübemizle biliyoruz ki, bugün de “satılık ve kiralık-her devrin adamları” üzerinden, bu aziz milletin ve devletin can damarı “milli-manevi değerler”e topyekûn bir saldırı yapılmaktadır!

Abdülhamit’in kurduğu fabrikanın suyunu içerken Abdülhamid’i eleştirenlerin, bu ülkede bir dikili ağaçları var mı!?

İSLÂM ÂLEMİNİN BAŞI, HALİFE-İ RUY-İ ZEMİN!

İslâm’ın ana düsturundan ödün vermeden ülkeyi modernleştiren ve Osmanlı’nın son döneminde pek çok yeniliğe imza atan Abdülhamid han ve icraatları göz önündeyken, İslâm’sız 50 yıllık cumhuriyet döneminde hiçbir üretim yapılmamasının acısını yaşıyoruz!

Abdülhamid Han, dünyadaki çocuklar düşünülerek açılan üç hastaneden biri olan Şişli Etfal-Çocuk Hastanesi’nde, çocuklar için mescit dahi yaptıran bir liderdir! Cumhuriyet dönemindeyse, bırakın “İslâm ve insan” olmayı öğretecek metodları; modernleşme adıyla cami-mescitler dahi kapatılmıştır!

Sultan Abdülhamit’in saat kulelerine merakı da, ‘insanlar vakit namazlarını hassasiyet göstersin ve zamanın kıymetini bilsin’ noktasında ibretlik bir noktadır! Bunu anlayanlar, bugün modern kölelik yaşadıkları AVM’lerde saat bulundurmayıp, zamanın içinde yok olup gitmektedir..!

KURULUŞ TAMAM, “GELİŞİM” NEREDE?!

Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunda, kurucu cumhurbaşkanı ‘koruma kanunu’ ile korunmuştur. Bugün dünya konjonktüründeki “İslâmofobi-kontrolsüz özgürlükler” tehlikesi sebebiyle gelişebilecek olumsuz gelişmeler de, bu noktada değerlendirilmelidir! Türkiye Cumhuriyeti devleti ve Türk Silahlı Kuvvetleri, 16’sı Cumhurbaşkanlığı forsunda da olan, Metehan’dan bugüne kadar 24 bağımsız devlet kurmuştur! Bu devletlerde olduğu gibi devlet başkanları da dahil olmak üzere milli-manevi değerlerine, özellikle “mukaddesatına saldırı” hâdsizliğindeki her fikre ve fiile, yasal-cezaî müeyyideyle tedbir almalıdır!

Abdülhamid Hana yaşatılanlar, 100 yıl sonra da yaşatılıyor. “Abdülhamid gitsin!” diyen kadro, ekip, şeytani düzen, Masonik yapılanma; bugün daha güçlenmiş-bilenmiş tavrıyla “Erdoğan gitsin!” deyip bir de güç birliği yapıyor!

Şeytani kadro, esir aldığı ülkeler ve yöneticileriyle “memleketin asıl ve asil sahibi Oğuz nesli” başta olmak üzere, tüm millet ve devleti zehirlemeye devam ediyor mu diye düşünüyoruz..!? Abdülhamid’in 33 yıllık iktidarında, çevresindeki paşa ve nazırların dış güçlerle iş birliği sebebiyle 1000 yıllık devlet geleneği dışında kalınması ve “bir türlü milli ve yerli insanların çoğunluğu alamadığı bir mecliste” Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı Ermeni, Rum ve Yahudi azınlığın mecliste geldiği noktalar, bugünü işaret ediyor!

HİÇBİR VASFI OLMADIĞI HÂLDE 

SİYASİ PARTİLERE YAMANANLAR VAR!?

Bulunmaz Hint kumaşı gibi, ‘ithâl edilmiş’ kime kulluk ettiği belli olanlar artık görülmelidir! Zira sadece bir dil bilen veya yurt dışında çalışan bir takım ticari şirketlerin güdümünde kurulan siyasi oluşumlarla iş birliği içinde olanlar bile sivriltilip, sözde seçme özgürlüğüyle listeye konarak vekil-bakan-başbakan ve cumhurbaşkanı seçtirilmiştir!

Başta sarayın etrafında olan sapı bizden baltalar, bir gün iktidarın kollarını kesip ortadan kaldırmak için beklemektedir! Mecliste, belediye başkanlıklarında, güya bölgesel hassasiyetler ortaya konularak, menfaat çetelerinin güdümündeki ‘her devrin adamları’ yönetimi elinde tutmaktadır! Menfaatleri bittiği gün, hemen muhalif partiye transfer olurlar!

MADDÎ-MANEVÎ YIKIM!

Sağlık ve tarım sahalarında yaşatılan fiziksel yıkım, İstanbul Sözleşmesi, cinsiyetsizlik propagandası gibi altıncı kol faaliyetleriyle de ruh ve manevi dünyamızda da yaşatılmaktadır! Medyadaki subliminal mesajlar ve satanist provokasyonlara, devletin onlarca kurumundan tek ses çıkmamaktadır! Dünya mazlumların ve mağdurların umudu Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın bu konulara müdahil olması çok mânidârdır ve mutlaka araştırılmalıdır!

“Ederi, maaşı kadar” olup efendilerine kölelikten başka icraatı olmayanlardan kurtulmadıkça, 2023 hedefleri gecikecektir! Haksızlık karşısında susan başta medya patronları ve uşağı “maaşını dünya fonlarından alan moderatör, gazeteci ve spiker”lerin siyasi uzantıları devam etmektedir!

“Satanizmin, milletin manevi dünyasını tarumar eden yapımları kaldırılmalı!” diye dört makalemize, Sayın Cumhurbaşkanı’ndan gecikmeden büyük bir genelgeyle cevap gelmiştir! Ama yine RTÜK başta olmak üzere Kültür ve İçişleri bakanlıklarıyla mahkemeler “basın özgürlüğü” adıyla gereken müdahaleleri asla geciktirmeyerek gereken müdahalede bulunmalıdırlar! Geciken adalet adalet değildir! Türk milleti yetkililerden çözüm beklemektedir!

Sayın cumhurbaşkanının direktifleri doğrultusunda gereken müdahaleler ilgili kurumlarca acilen hayata geçirilmelidir!

“Vatan, millet, bayrak, devlet, mukaddesat” yolunda zerre kadar imanı olan feraset sahibi liderleri, yeniden düşünmeye davet ediyorum!!! Zira “Herkes düşman safında birleşirse, yıkılmanız mukadder olur!”

Rabbim, tarihin tekerrür etmemesi için ders almayı başta başımızdakilere ve bu ülkeye hizmet etmek isteyen herkese nasip eylesin, âmin.

WhatsApp İhbar Hattı: 530 200 00 96

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.