Sadece iki ayda kanseri önlüyor!
Yaşa bağlı olarak vücutta meydana gelen değişimler, hücrelerin tahribatı, düzensiz beslenme, genetik faktörler ve birçok sebebe bağlı olarak hastalıklar meydana geliyor. Son yılların en korkulan hastalığı olan kanser, çoğunlukla beslenme alışkanlıklarından dolayı ortaya çıkıyor. Yapılan araştırmalar hücre tahribatını engelleyen besinlerin olduğunu ortaya çıkardı. Peki hangi besinler kanserden koruyor? Hangi besinler hücre tahribatını engelliyor? İşte düzenli tüketildiğinde kanser riskini azaltan ve hücre yenilenmesini sağlayan besinler…
Yaşa bağlı olarak vücutta meydana gelen değişimler, hücrelerin tahribatı, düzensiz beslenme, genetik faktörler ve birçok sebebe bağlı olarak hastalıklar meydana geliyor. Son yılların en korkulan hastalığı olan kanser, çoğunlukla beslenme alışkanlıklarından dolayı ortaya çıkıyor. Yapılan araştırmalar hücre tahribatını engelleyen besinlerin olduğunu ortaya çıkardı. Peki hangi besinler kanserden koruyor? Hangi besinler hücre tahribatını engelliyor? İşte düzenli tüketildiğinde kanser riskini azaltan ve hücre yenilenmesini sağlayan besinler…
KANSERE KARŞI PAZI
Bu bitki en bilindik iki antioksidan için kaynaktır: Syringic asit ve kaempferol. Önce karbonhidratları basit şekere dönüştüren enzimi inhibe ederek kan şekerini düzenlemede yardımcıdır. Kansere sebep olan toksinlerden diğer hücreleri korur, inflamasyonu azaltır, kalp hastalığı, diyabet ve diğer kronik hastalıkların riskini azaltır.
Yapacağınız sandviçlerin veya wrapların içinde pazı seçtiğimizde kalori alımını korurken antioksidan alımımızı arttırmış oluruz. Pazı pişirmenin de bir tekniği olması gerekir. Yaprakları kökünden kesin, soğukken sandviçinizi kinoa, esmer pirinç, keçi peyniri, ızgara tavuk, tatlı patates, domates ve diğer sebzelerle doldurun veya pazı kökünü sarımsak ve zeytinyağıyla soteleyin. Yaprakları, kuş üzümünü, çam fıstığını ekleyin, birkaç dakika pişirip servis edin.
GENÇLEŞTİREN BESİN SARIMSAK
Sarımsak; 33 çeşit kükürt bileşiği, 17 çeşit aminoasit, flavonoidler, çinko, magnezyum, kalsiyum, A vitamini, B ve C vitaminleri içermektedir. Sarımsak içerdiği antioksidanlar ile sigaranın, kirlenmiş havanın ve çeşitli kimyasalların vücuda verdiği zararlı etkilerin giderilmesi ve vücuttan biriken toksinlerin atılmasına yardımcıdır.
Ayrıca kan yağlarını azaltan, kan pıhtılaşmasını önleyen, tansiyon düşüren, kan damarlarını koruyan antioksidan, antimikrobiyal, antiviral ve antiparazitiktir.
Son yapılan çalışmalarda sarımsağın genlerimizi etkilediği bulunmuştur. Bu özelliği ile epigenetik bir besin olan sarımsak DNA diziliminde hücre yıkımını önleyerek yaşlanmayı geciktirmektedir. Doğal hayatta yaşanan stres, üzüntü, hareketsizlik hücre yıkımını arttırmaktadır. Tüketilen sarımsakla bu yıkım azalmaktadır.
DİYABETE KARŞI BROKOLİ
Brokoli, yüksek düzeyde başta A ve C vitamini olmak üzere yüksek düzeylerde vitamin, lif, potasyum ve kalsiyum içerir, yapısındaki sülforafen fitokimyasalları ile yüksek kan şekerinin damar çeperleri ve doku hasarına yönelik yarattığı hasarları azaltabilir. Buna ek olarak diyabetin verdiği zararı azaltmada oldukça etkilidir.
Göz sağlığı için gerekli olan lutein ve zeaxantin yönünden zengindir. Brokolinin maküler dejenerasyon, katarakt gibi göz hastalıklarında olumlu etkisinin olabileceğine dair araştırmalar bulunmaktadır. Bu içeriği ile diyabetin ilerleyen safhalarında göze verdiği zararı azaltmada oldukça yararlı olacaktır.
Brokoliden en iyi faydayı almak istiyorsanız buharda hafif pişiriniz. bu sebzeden maksimum fayda sağlamak için çiğ olarak tercih edilebilir.
KARALAHANA KANSERDEN KORUMAYA YARDIMCI
Karalahana kanserden korunmaya yardımcı Diğer yeşil yapraklılar gibi Karadeniz’de yeşeren ve en sık kullanılan sebze karalahana midenin asidini en iyi bağlayan sebzedir.
Kolesterolün düşmesine ve kanserden korumaya yardımcı olur. Karalahana ayrıca vücudun toksinlerden korunma sistemini de besleyici fitokimyasalları içerir. Yenmeden önce haşlanması ve sarımsak, limon suyu ile tüketilmesi gerekir.
KAS HÜCRELERİNİ ARTTIRMAK İÇİN ÇİN LAHANASI
Kas yapımında ve kan basıncının düşük kalmasında yardımcı potasyum açısından zengin olan Çin lahanasını ülkemizde kolaylıkla bulanabilir.
Bu mucize sebzeyi sofralarımıza taşımamız gerekir. Beyaz kan hücrelerinin aktivitesini arttırarak vücut bağışıklık sistemini güçlendirmeye, toksin atımına yardımcı A vitamini açısından da zengindir. Susam yağı, tavuk eti ve sebze ile karışık tüketilebilir.
SEBZELERİN KRALI LAHANA
Glukozinolat, kampferol gibi kansere karşı savaşan bileşikleri içeren, kalp rahatsızlıkları riskini azaltan, kan şekerini düşüren, kemikleri güçlendiren ve inflamasyonu önleyen baş sebzelerdendir.
Sebzelerin kralı adeta lahanadır. Göz hastalıklarını engelleyen lutein ve zeaxanthin antioksidanları içerdiği için çok önemlidir. Lahanayı doğranmış soğan ile zeytinyağında soteleyerek ve sebze ekleyerek pişirmek en sağlıklı pişirme şeklidir.
2 AYDA TERE İLE KANSER RİSKİNİ AZALTIN!
Tere kürüyle mucizenin kapılarını aralayabilirsiniz. Bu sebze günlük K vitamini gereksinimini karşılar. K vitamini kanın pıhtılaşmasında, arter çevresinde plak oluşumunu engellemede, artirit ile ilgili kronik hastalıkları önlemede görevlidir.
Her gün tere tüketilirse iki ay boyunca, kişi DNA tahribatını engelleyebilir, kanser riskini ve trigliserid seviyesini yüzde 10’a kadar düşürebilir.
HÜCRE TAHRİBATINI ENGELLEYEN BESİNLER VAR
Pazı, karalahana, lahana ve diğer yapraklı sebzeler yiyebileceğiniz en besleyici besinlerdir. Bu sebzeler A,B,K ve diğer vitaminler, esansiyel minerallerden kalsiyum, demir, potasyum, magnezyum ve hücre tahribatını engelleyen antioksidan açısından zengindirler
Bu besinleri beslenme düzeninizde ağırlıklı olarak tüketmeye başlarsanız, hücre tahribatı engelleyecektir. Bugün insanoğlunun hayatındaki en önemli sağlık problemleri hücre deformasyonuyla ilgilidir.
DAMAR SERTLEŞMESİNE YEŞİL YAPRAKLI SEBZELER
Yeşil yapraklı sebzeler damar sertleşmesini engeller ve kalp hastalıklarıyla bağlantılı inflamasyonu azaltan doğal bileşik olan fitokimyasalları içerir.
Yeşil yapraklılar vitamin, mineral, antioksidan ve fitokimyasalların etkisini arttıracak kombinasyonlar yaparak hücrelerin toksinlerden arınmasına, DNA’nın serbest radikaller tarafından zarar görmesini engellemeye ve böylece kanser hücrelerinin çoğalmasını ve oluşmasını engellemede yardımcıdır. Bu bağlamda hayatımıza daha çok yeşil yapraklı sebzelerden oluşan salatayı kattığımızda doğallıkla gelişen bir korunma yaratırız. Sebzelerin gücünü kullanmayı öğrenmeliyiz.
YEŞİLİN GÜCÜ ALZHEIMER RİSKİNE DE KARŞI
Yeşil yapraklı bitkiler ayrıca vücut tarafından nitrit oksite çevrilen doğal nitrat kaynağıdır. Nitrit oksit insan metabolizması için vazgeçilmezdir. Gaz kan basıncını düşüren nitrit oksit, kan akışını destekler. Yaşınıza göre az nitrik oksit üretmektesiniz. 40 yaştan sonrasında bu seviye yarıya düşmektedir.
Vücut mekanizmasının düzenli çalışabilmesi için daha çok nitratlı besin tüketmek gerekir. Yeşil yapraklı bitkiler mental berraklığı arttırmakta, depresyonu önlemekte ve Alzheimer gibi hastalıkların riskini azaltmaktadır.
Öte yandan yeşil yapraklı bitkiler sindirimi hızlandırmakta ve kişiyi tok tutmaktadır. Kalorisi ve karbonhidrat içerikleri düşüktür böylece istenilen miktarda tüketilebilir.
KAYNAK: https://www.sabah.com.tr/galeri/saglik/sadece-iki-ayda-kanseri-onluyor/15