Kaçış yok!

Dünyada yer alan ekonomik siyasi dengelere müdahale eden batılı emperyalist güçlerin “işadamı görünümlü ve o ülkeye yardım ve yatırım yapıyoruz.. vs” gibi gerekçelerle gelerek o ülkelerin tabii kaynaklarını, kuruluşlarını devletin başındaki Başbakan veya diğer yerli işbirlikçileri ile birlikte satın alıp özelleştirip çok ucuza ele geçirmeleri üçüncü dünya ülkelerinde günümüze kadar süregelen uygulamalara  göndermede bulunan, bununla beraber gerçekçi nitelikteki çıkış noktalarıyla etkileyici ve sürükleyici bir seyir zevki yaşatan “Kaçış yok” filmi aslında Uzakdoğu’da Amerikalıların o bölgede yaptığı siyasi operasyonlar devlet yönetimlerine müdahale ve başlarına getirdikleri kukla yönetimlerle ülkelerin tabii kaynaklarını sömürme noktasında tarihimizde yaşanmış Vietnam, Tayland ve Kamboçya Kızıl Kmerler olayları yanında bugün Afganistan ve Irak’taki Orta Doğu ülkelerinde de o yaşanan olayları bir derleme olarak hakikaten gerçekçilik tavrıyla izleyici aktardığından alkışları hak etmiştir. 

ABD’li bir şirket Güney Asya’nın bir ülkesinin “su dağıtım ihalesini” kazanır.

Bu arada, ihaleye imza atan Asya ülkesinin başbakanı yabancıların ülkeyi sömürmesine karşı çıkan gruplar tarafından öldürülür!

ABD’nin yıllarca savaştığı Vietnam’a ABD vatandaşları sığınmış ancak pek çoğu ülkeden kaçamadan Amerikalılar tarafından yerli işbirlikçileri ile beraber orada bırakılarak ölüme terk edilmiştir!

ABD’lileri yani yabancıları ülkelerini sömürenleri öldürmek için kendi vatandaşlarının çokça olduğu bir binayı dahi top atışına tutmaları da “Ülkenin milli servetlerini satarken onlarla işbirliği yapan, kendi vatandaşlarını da öldürmekten çekinmediklerini de işleyerek” ülkenin milli menfaatlerini korumayıp yapılan bütün bu haksızlıklar karşısında susan devlet görevlileri başta olmak üzere yerli işbirlikçilere de bir mesaj vermiştir!!?

Tv’de ilk defa devlet televizyonu TRT-1 Ekranlarında 13 yaş üstü diye de ikazla şiddet içerdiği belirterek yayınlanan -KAÇIŞ YOK- filmi ile yeni yönetim acaba kimlere ne mesaj vermektedir!

Bu film bir özel sektör veya muhalif bir televizyonunda yayınlanansaydı belki muhalefetin iktidara bir gözdağı vererek son yıllarda gündeme getirilen Türkiye’nin çok önemli tabii kaynaklarının köprülerin, otoyolların, şeker fabrikalarının, bir takım askeri kuruluşlarının ve ülkenin güvenliği için tehdit oluşturabilecek stratejik bazı limanların belki de ilerde havalimanlarının yabancılarla birlikte işletilmesine karşı bir mesaj olarak verilmek mi istenmiştir!

Filmin esas konusu bölgenin “su rezervlerinin yabancılara satılması”na karşı çıkan yerli güçlerin bu anlaşmaları imzalayan başbakana ve onu koruyan devlet görevlileri ve onunla iş tutan yerli işbirlikçilerine de karşı bir ayaklanmayı işlemektedir!!?

Dünyada suyun stratejik bir ürün haline geldiği günümüzde Türkiye’nin de SU stresli bir ülke olduğunu açıklayan Sayın Cumhurbaşkanının ve ilgililerin bu yapılanın arka planını araştırmasında 40 yıl devlette çalışmış, yurtdışında çok stratejik görevlerde bulunmuş ve bugüne kadar pek çok ihtilal ve ayaklanma yaşayan birisi gibi bir kere daha hatırlatmayı borç biliyorum!

Türkiye’deki marka sulardan yaklaşık 30’a yakın SU firmasının da yabancılar tarafından satın alındığını, dünyada olduğu gibi ülkemizde de Cumhuriyet tarihinin en büyük kuraklığının yaşanıp Türkiye’deki son yaptığım Anadolu gezisinde bütün barajlarda en alt kapaklara kadar suların indiğini kesinlikle taban arazilerde sulama dahi yapılamadığını gözlerimle yaşayarak gören konunun uzmanı olarak önümüzdeki yıllarda suyun önemini bir kere daha üstüne basa basa, altını çize çize sayın cumhurbaşkanına acilen araştırılması ve tedbir alınması için duyurmak istiyorum!?

Türkiye Cumhuriyeti devletinin -Özü sözü insan- sloganıyla Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının vergileri ile maaşları ödenen bir kurumda böyle bir filmin acaba bir kripto üçüncü kol faaliyeti ile derin bir mesaj içerdiğini anlayabilecek kapasitede bir gazeteci haber kuruluşu, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, bakanlar veya danışmanlar tarafından incelenmesinde çok büyük ve derin bir fayda olduğunu Türkiye’de 1961,1971,1980 ihtilalleri ile 28 Şubatlar E-muhtıralar ve 15 Temmuz’ları gören ifade veren yaşayan birisi gibi bilhassa Sayın Cumhurbaşkanının kendisine ve cumhur ittifakının savunan Sayın Devlet Bahçeli de olmakla beraber onları destekleyen müdavimlerine ve çevresindekilere bir kere daha uyarmak ve hatırlatmak istiyorum!!?

Kaçış yok filmi!

Devlet televizyonu TRT’de Türkiye’nin birlik ve beraberliğe en çok muhtaç olunan bir zamanda, sıkıntılı bu ortamında haklı haksız yapılan provokatif, spekülatif toplumu ayaklanmaya teşvik eden böyle bir filmin yayınlanmasını ben başta dünya mazlumlarının ve Türkiye’nin cumhur ittifakının lideri cumhurbaşkanına, Milli İstihbarat Teşkilatı başkanı, Cumhuriyet başsavcısı veya demokrasiye inanmış olan bütün siyasi parti başkanlarına duyuruyor ve  vakit varken değerlendirmeleri dilek ve temennisiyle uyarıyorum! Vesselam!

WhatsApp ihbar hattı: 0 500 200 00 96